14 Kasım

“Sizin aranızda böyle olmayacak.
Aranızda büyük olmak isteyen ötekilerin hizmetkarı olsun.” (Matta 20:26.27)

Yeni Antlaşma’da iki tür büyük yücelik vardır ve onların birbirlerinden ayırt edilmeleri yararlı olur. Bir tür büyüklük kişinin konumu ile bağlantılıdır ve diğer tür büyüklük ise, bireyin kişisel karakteri ile ilgilidir.

İsa, Vaftizci Yahya’dan söz eder iken, ondan daha büyük bir peygamber olmadığını söyledi (Luka 7:28). Kurtarıcı burada Vaftizci Yahya’nın konumunun büyüklüğü hakkında konuştu. Ondan başka hiçbir peygamber Mesih’in yolunu hazırlama gibi bir ayrıcalığa sahip değil idi. Bu sözler, Yahya’nın diğer Eski Antlaşma peygamberlerinin herhangi birinden daha iyi bir karaktere sahip olduğu anlamına gelmez. Ama o dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu’nu takdim etme gibi eşsiz bir göreve sahipti.

Yuhanna 14:28 ayetinde İsa, öğrencilerine şöyle dedi:

“Babam Benden daha büyüktür.”

Babasının kişisel olarak daha büyük olduğunu mu kast etti? Hayır, çünkü Tanrılığın tüm üyeleri eşittirler. İsa’nın burada kast ettiği şu idi: Kendisi yeryüzündeki insanlar tarafından küçümsenerek reddedilir iken, Babası, göksel yücelikte taht üzerinde idi. Öğrencilerin, İsa’nın, Babasına geri döneceğini bildikleri için sevinmeleri gerekiyordu. Çünkü o zaman İsa, aynı Babası gibi görkemli konuma sahip olacak idi.

Tüm imanlılar, İsa Mesih ile özdeşleşmeleri sonucu, yüce bir konuma sahip olmaktan dolayı sevinirler. İmanlılar, Tanrının çocukları, Tanrının mirasçılarıdırlar ve İsa Mesih ile birlikte ortak mirasçılardır.

Ama Yeni antlaşma daha sonra aynı zamanda kişisel büyüklükten de söz eder. Örneğin, Matta 20:26,27 ayetlerinde İsa şöyle der:

“Sizin aranızda böyle olmayacak. Aranızda büyük olmak isteyen ötekilerin hizmetkarı olsun. Aranızda birinci olmak isteyen, ötekilerin kulu olsun.”

Burada sözü edilen büyüklük kişisel karaktere dair sözü edilen büyüklüktür; bu büyüklük diğer kişilere verilen hizmet aracılığı ile sergilenir.

Dünyada yaşayan pek çok kişi yalnızca konumları ile ilgili olan büyüklükleri ile ilgilenirler. Rab İsa, şu sözleri ile bu kişilere hitap eder:

“Ulusların kralları kendi uluslarına egemen kesilirler. İleri gelenleri de kendilerine iyilik sever ünvanını yakıştırırlar” (Luka 22:25).

Ama konu kişisel karakterleri ile ilgili olunca büyüklükten tamamen uzak olabilirler. Zina eden kişiler, zimmetlerine para geçiren insanlar ve alkolik kişiler olabilirler.

Hıristiyan karakter büyüklüğü olmaksızın bu konum ile ilgili büyüklüğün değersiz olduğunun farkına varmıştır. Önemli olan, insanın iç varlığında ne olduğudur. Ruh’un meyvesi, bir şirketin merdivenindeki yüksek bir yerden daha önemlidir. Yıldızların listesinde yer almaktan ise, kutsalların arasında yer almak daha iyidir.