XI. YAKIN GELECEĞE İLİŞKİN ÖNBİLDİRİLER (11:1-35)A. Grek Ülkesini Fetheden Med-Pers Krallığı (11:1-3)Yazıldığında geleceğe işaret etmesine rağmen, 1-35’inci ayetler bugün geçmişte kalmıştır. 36-45’inci ayetler halen gerçekleşmemiştir. 1’inci ayette yer alan “onun” sözcüğü, bir önceki ayette adı geçen Mikail’e ya da Darius’a işaret ediyor olabilir. 2’nci ayet, Pers ülkesinin dört kralının gücünden ve sonuncusunun Grek ülkesine yaptığı baskıdan söz eder. Dört kralın adları şöyleydi: Kambyses, Pseudo-Smerdis, I. Darius (Hystaspes), ve I. Kerkses (Ahasuerus). Büyük İskender, dünya gücünü Persler’den zorla alıp Grekler’e veren kudretli bir kraldı. B. Grek İmparatorluğu’nun Zayıflaması (11:4-31)1. Mısır ve Suriye Arasındaki Savaşlar (11:4-20)11:4 İskender öldüğünde krallığı Mısır, Suriye (Babil), Küçük Asya ve Grek ülkesi olarak dört bölüme ayrıldı. Mısır’a egemen olan kral, Güney Kralı’ydı, Suriye’ye (Babil) egemen olan kral da, Kuzey Kralı’ydı. İskender’in yerine geçenler arasında kendi soyundan hiç kimse yoktu; yerini alanlar komutanlarıydı. 11:5,6 5-35’inci ayetler, bu son iki krallık arasındaki yaklaşık iki yüzyıl süren savaşı tanımlar. Güney’in ilk kralı, I. Ptolemi idi. Onu yenilgiye uğratacak kral ise, Suriyeli I. Selevkos idi. Bu iki kral önceden müttefiktiler, sonra düşman oldular. 1 Daha sonra, II. Ptolemi’nin kızı Berenice, iki ulus arasında uzlaşma sağlamak için Suriye Kralı II. Antiokus’la evlendi, ama bu savaş hilesi, bir entrika ve cinayet seline kapılıp başarısız oldu. 11:7-9 Berenice’nin erkek kardeşlerinden biri olan III. Ptolemi, Selevkos Kallinicus’un topraklarına başarılı bir saldırı düzenleyerek Mısır’a tutsaklarla ve ganimetle döndü. İki yıl sonra Selevkos, Mısır’a karşı başarısızlıkla sonuçlanan bir saldırı başlattı. 11:10-17 Oğulları, özellikle III. Antiokus, daha başarılı olduklarını kanıtladılar. 10-20’nci ayetler, Kuzey ve Güney arasındaki savaşın nasıl geliştiğini açıklar. 17b. ayet, III. Antiokus’un nasıl Mısır’la bir antlaşma yaptığını anlatır; kızı Kleopatra’yı (ünlü ya da kötülüğüyle ünlü Mısır kraliçesi değil), V. Ptolemi’yle evlendirdiğini, ama kızının Mısırlılar’ın safına geçtiğinden söz eder. 11:18-20 III. Antiokus Grek ülkesini fethetmeye giriştiğinde, Romalılar tarafından, Termopilae ve Magnesiya’da bozguna uğratıldı. Ülkesine geri döndüğünde de bir ayaklanmada öldürüldü. Yerine geçen Selevkos Filopator, görkemli İsrail krallığından baskıyla aldığı vergiler nedeniyle adını kötüye çıkardı. Gizemli bir biçimde, büyük olasılıkla zehirlenerek öldü. 2. Kötü Kral Antiokus Efifanes’in Egemenliği (11:21-35)11:21,22 21’inci ayet, Daniel 8’deki “küçük boynuz” Antiokus Efifanes’in yükselişidir. Bu kötü kişi, yeğenine ait olan tahtı entrikalarla elinden almıştır. Askeri gücü sayesinde krallıkları silip yok etmişti. Antlaşma önderi, Yahudi başkâhin Oniyas, öldürüldü. 11:23,24 Antiokus çeşitli uluslarla, özellikle Mısır’la antlaşma yaptı, ama hepsi kendi çıkarlarını gözetmekteydi. Fethedilmiş bir ili yağmaladığında, topladığı ganimetler gücünü yaymak için kullanıldı. 11:25,26 Antiokus’un Mısır’a karşı verdiği mücadeleden özel olarak söz etmek gerekir; Güney Kralı ona karşı duramadı; bunun başlıca nedenlerinden biri, askerlerinin arasında kendisine ihanet edenler olmasıydı. 11:27,28 Sonradan hem Suriye hem de Mısır kralları iki yüzlü ve aldatıcı müzakerelerde bulundular. Antiokus kendi ülkesine döndüğünde, büyük katliam ve kıyım yaparak düşmanlığını İsrail’e göstermeye başladı. 11:29-31 Antiokus daha sonra savaştığında, Mısır’a karşı İskenderiye yakınında Romalılar tarafından (Koreş’in gemileri) geri püskürtüldü. Filistin’den geri dönerek öfkesini İsrail’den çıkarttı. İnançtan sapmış bazı Yahudiler onunla işbirliği yaptılar. Günlük sunuları kaldırdı ve kutsal yere, yıkıcı iğrenç şeyin koyulmasını buyurdu. Tarihe göre, tapınaktaki sunakta dişi bir domuz sunarak tapınağı kirletti. Kutsal antlaşma (28, 30, 32. ayetler), kurban uygulamasını özellikle vurgulayarak Yahudi inancına işaret eder. 11:32-35 Bu zulümler, Yahuda Makabaeus (‘çekiç’) ve ailesi tarafından yönlendirilen Makabi ayaklanmasına neden oldu. İnançtan sapmış Yahudiler Antiokus’un safına geçtiler, ama sadık kalanlar güçlüydü ve büyük kahramanlıklar gösterdiler. Bir yandan korkunç bir katliam zamanıydı, ama öte yandan ruhsal aydınlık ve uyanış da görülmekteydi. XII. UZAK GELECEĞE İLİŞKİN ÖNBİLDİRİLER (11:36 – 12:13)A. Mesih Karşıtı (11:36-45)11:36-39 Değinildiği gibi, 36-45’inci ayetler gelecekten söz eder. 36’ncı ayette, Mesih Karşıtı olduğu düşünülen bir kral tanımlanır. Bu kral, Tanrı’nın İsrail’e karşı olan gazabı tamamlanıncaya kadar güçlenecektir. Pek çokları, onun bir Yahudi olacağına inanırlar. “Atalarının ilahları” ve “kadınların bağlandığı” gibi ifadeler, bu inancı oluşturan nedenlerdir. Yahudiler’in diğer uluslardan gelecek olan bir Mesih tarafından aldatılmaları çok zor olurdu. Saldırgan, askeri gücü aracılığıyla her durumda konumunu güçlendirecektir. 11:40-45 40-45’inci ayetlerde, üçüncü tekil şahıs zamirinde görülen bir sorun bulunur. Yorumlardan biri şudur: Güney Kralı, baskıcı kralla savaşır. Kuzey Kralı sonra Filistin yoluyla Mısır’ın üzerine çullanır. Ama doğu ve kuzeyden gelen rahatsız edici haberler, onun denizler (Akdeniz ve Kızıldeniz) arasında karargah kurduğu yere, Filistin’e ve Yeruşalim’e dönmesine neden olur. Yardımına hiç kimse gelmeyecek ve öldürülecektir. |
Kutsal Kitap
1 ‹‹Medli Dariusun krallığının birinci yılında Mikaili destekleyip korumak için onun yanında durdum.›› |
1. “Kuzey Kralı” ve “Güney Kralı” gibi unvanların, herhangi bir ayette tanımlanan olaylar zamanında egemenlik süren Suriye ve Mısır krallarını belirttiğini fark etmek önemlidir; bu unvanlar, metin boyunca görülen aynı yöneticileri belirtmezler.