V. BELŞASSAR’IN BİR İNSAN ELİNİN DUVARIN ÜZERİNE YAZDIĞI YAZIYLA DUYURULAN SONU (5. Bölüm)5:1-4 Belşassar, Nabonidus’un oğlu, Nebukadnessar’ın torunuydu (2’nci ayetteki “baba” sözcüğü, “büyükbaba” anlamına da gelebilir). Büyük bir şenlik düzenledi. Bu putperest eğlencede, Yeruşalim’deki tapınaktan alınan kutsal altın ve gümüş kaplar kullandı. Kral ve mahiyeti şarap içerek sarhoş oldular ve altın, gümüş, tunç, demir, tahta ve taştan tanrıları övdüler. 5:5-9 Sarhoş olup gürültü çıkartırken, ansızın bir insan elinin parmakları belirdi ve saray duvarının sıvası üzerine yazmaya başladı. Dehşete düşen kral, bu yazıları yorumlayabilecek kişiye mor giysi giydireceğini, boynuna altın zin cir takılacağını ve ülkede üçüncü önder konumuna getireceğini söyledi (diğer iki önder büyük olasılıkla Nabonidus ve Belşassar’dı). 5:10-16 Kraliçenin önerisi üzerine Daniel, yazıyı yorumlamak üzere kralın huzuruna çağrıldı. 1 Bunca yıl aradan ve yönetimdeki değişikliklerden sonra, Daniel’in üstün bilgeliği ve ruhsallığı en azından bir kişi tarafından hatırlanmıştı. Böylece Daniel kralın huzuruna götürüldü. 5:17-24 Daniel, Nebukadnessar’ın yaşadıklarını tekrar dile getirdi ve Belşassar’ı, tapınağın kutsal kaplarını sarhoşluklarla dolu putperest bir şenlikte kullandığı için azarladı. Sonra yazıyı ve anlamını açıklamaya başladı. 5:25-31 Yazılan yazı şöyleydi: MENE, MENE, TEKEL VE PARSİN. MENE, “sayılan” anlamına gelir. Tanrı Babil İmparatorluğu’nun günlerini saymış ve ona son vermişti. Tekel 2, “tartılan” anlamına gelir; Belşassar terazide tartılmış ve eksik bulunmuştu. Parsin, “bölünen” ya da “bölümler” anlamına gelir (PERES, PARSİN’in tekilidir). Belşassar’ın krallığı bölündü, Med ve Persler’e verildi. Aynı gece Med-Pers orduları Babil’e yürüyüp Belşassar’ı öldürdü ve dünya egemenliğini ele geçirdi. Yeni kral, Medli Darius’tu. |
Kutsal Kitap
1 Kral Belşassar soylu adamlarından bin kişiye büyük bir şölen verdi, onlarla şarap içti. |
1. Bu, büyük olasılıkla Belşassar’ın eşini değil, ana kraliçeyi belirtmektedir.
2. Tekel, İbranice Şekel sözcüğüyle bağlantılıdır. Sözcükler, halk dilinde yer alıyordu (Aramice), ama anlam öylesine saklıydı ki, bildiriyi anlayamadılar.